International Conference on Resource Recovery in Environmental Engineering (ICRREE 2018), İstanbul, Türkiye, 15 Kasım 2018, ss.150-175
Son yıllarda dünyada
yaşanan iklim değişiklikleri, sıcaklıkların artması, buzulların erimesi,
fırtınalar ve çeşitli doğa olaylarının kendini göstermesi ile çevresel sorunlar
birçok ülkenin beraber hareket etmesini sağlamış, çevreyi tehdit eden bu tarz
durumlar uluslararası sorun sınıfından çıkarak küresel sorunlar olarak kabul
edilmiştir. 20. yüzyılın sonlarında ortaya çıkan yeşil pazarlama kavramı da
günümüzde Dünya kaynaklarının yok olması ve hatta bazı kaynakların tükenmiş
olması endişesi ile giderek artan bir önem ile işletmelerin ilgi duymaya
başladığı bir pazarlama çeşidi olarak yer almıştır. Yeşil pazarlama ifadesi ilk
kez 1975 yılında Amerikan Pazarlama Birliği tarafından kullanılmıştır. Yeşil
pazarlama kavramı öncelikle temiz üretim sistemleri ile başlayan ve sonrasında
ürüne ve hizmete dayalı üretimi oluşturan bir sistemdir. Üretim sonrasında da
bunların pazarlama karması ile hedef pazara satışını ve dağıtımını kapsar. Çalışmada
yeşil pazarlama ve sürdürülebilirlik kavramları ele alınarak, denizcilik
fakültesinde okuyan öğrencilerin çevre bilinçleri ölçümlenmiştir. Marmara
bölgesindeki Meslek Yüksek Okulu ve Üniversitelerde okuyan Önlisans, Lisans ve
Yüksek lisans-Doktora yapan öğrencilerin çevre hassasiyetleri
değerlendirilmiştir. Yüz yüze yapılan anket çalışması ile 257 üniversite
öğrencisine ulaşılmış ve sürdürülebilirlik ile ilgili görüşleri sorulmuştur. Denizcilik
fakültesinde okuyan öğrencilerin çalışma alanlarının deniz ve uzak yol
kaptanlığı olması sebebi ile seçilmiş olması ve çevre hassasiyetlerinin
sorgulanması amaçlanmıştır. Denizcilik fakültesi öğrencilerinin çevre
hassasiyetlerini ölçmek için sosyal bilimlerde yaygın olarak kullanılan bir istatistik
programı ile sonuçlar analiz edilerek bu gençlerin çevre hassasiyetleri
hakkında bir değerlendirme yapılmıştır.